28 Nisan 2015 Salı

Bir Başarı Hikayesi: Fazlıkızı

Bazen başınızdan geçen bir olay veya aklınıza gelen bir fikir sizi adım atmaya teşvik eder. Günümüzde bu adımlardan biri de blog yazmaktır. Neden mi? Aklınızdakileri, içinizdekileri paylaşmak istersiniz. Bşkalarının da fikirlerinizden haberdar olmak istersiniz. İlk zamanlar kendi yazdığınızı kendiniz okuyormuşsunuz gibi hissedersiniz ama bir gün bakmışsınız yüzbinlerce kişinin tanıdığı bir blogger olmuşsunuz. İşte böyle bir başarısı hikayesini paylaşmak istiyorum sizle. İster ders alın, ister feyz alın, ister kıskanın :) Size kalmış…

 

Fazlıkızı…

 

Söz konusu başarı hikayesinin arkasındaki isim Yelda Hanım ve blogu Fazlıkızı. Henüz çocuk yaşında başarısız bir denemeyle başlayan yemek macerası zamanla yapmaktan keyif alınan bir hobiye dönüşmüş ve öğrenilenler, deneyimlenenler Fazlıkızı isimli blogu ortaya çıkarmış.

 

fazlikizi

 

Blogun sahibi ve yazarı olan Yelda Hanım, yazının başında verdiğim gibi ilk zamanlarda yazdıklarını sadece kendisi okuyormuş gibi hissetmiş. Fakat belli bir süre sonra kalabalık bir kitlenin takip ettiği, blog ödüllerinde dereceler elde eden popüler bir blog haline gelmişti.

 

2010 yılından beri yayında olan Fazlıkızı; hergün binlerce kişinin ziyaret ettiği, sosyal medya hesaplarında binlerce takipçisi olan Türkiye’nin önde gelen yemek bloglarından.

 

Üstelik en.fazlikizi.com olarak yeni açtılan ingilizce bölümüyle de hem yabancı trafik çekme, hem de ülkemize özgü yemekleri yabancılara tanıtması tebrik edilecek bir hamle.

 

Fazlıkızı’nın Başarısının Altında Yatan Sebepler

 

“Yemek tarifleri” konusu en çok rekabetin olduğu konulardan biri. Fakat Fazlıkızı bu yoğun rekabet ortamında ayakta kalmayı başarmış ve konusunun en iyi, en popüler bloglarından biri olmayı başarmış. Yıllardır bloglara kafa yoran dışarıdan bir göz olarak Fazlıkızı’nın başarısının altında yatan sebepleri tespit edip sizlerle paylaşmaya çalıştım. Blog yazmaya yeni başlayanlara yardımcı olacağı kanaatindeyim.

 

- Düzenli Ve İstikralı Çalışma: Yelda Hanım blogunu ciddiye alarak içeriği güncel tutmak adına sürekli ve düzenli olarak çalışmış. Böylece düzenli okuyucunun içerik ihtiyacı karşılanmış.

 

- Araştırma Ve Geliştirme: Evet blogların da ARGE’si olur :) Fazlıkızı’na eklemek üzere yeni tarifler denenmiş, araştırmalar yapılmış, başka mecralarda bulunamayacak tarifler çıkartılarak fark yaratmaya çalışılmış.

 

- Yazı Dili Ve Tonu: İlk maddede bahsettiğim istikrar yazı dilinde de sağlanmış. Belli ki Yelda Hanım’ın yazı dili ve tarzı benimsenmiş, insanlara samimi gelmiş. Bloglar etkileşim üzerine kurulan platformlar olduğu için samimiyet çok önemli.

 

- Sade Tasarım Ve Kolay Navigasyon: İnsanlar Fazlıkızı’nı yemek tarifi öğrenmek ve uygulamak için ziyaret ediyorlar. Dolayısıyla tasarım olabildiğince sade tutularak tarif içerikleri ve görselleri ön plana çıkarılmalı. Fazlıkızı’nda bunu net bir şekilde görebiliyoruz. Ayrıca tarifler kategorilere ayrılarak kullanıcının işi kolaylaştırılmış.

 

Markalaşma yolunda hızla ilerleyen Fazlıkızı’ndan feyz alarak sizi de düzenli blog yazmaya ve kullanıcılar için orijinal içerik oluşturmaya davet ediyorum. Gerisi kendiliğinden gelecektir. Buna emin olabilirsiniz.

13 Nisan 2015 Pazartesi

Blogger İçin Yeni Facebook Sayfa Eklentisi

Facebook’un yaptığı resmi duyuruya göre; çoğu bloggerın yoğun bir şekilde kullandığı Facebook beğen kutusu da dahil olmak üzere 4 resmi eklentinin 23 Haziran 2015 tarihinde kapatılacağını açıkladı.

 

Blogumuzla Facebook sayfamız arasında bağlantı kurarak hem Facebook takipçi sayımızı hem de blogumuzun trafiğini arttırmaya yaran bu önemli eklentiye alternatif olarak yeni bir eklenti hemen kullanıcılara sunuldu.

 

Aşağıda detaylarını anlattığım eklentiyi ister şimdi, ister 23 Haziran’da eskisiyle değiştirebilirsiniz.

 

facebook-sayfa-eklentisi

Eklentiyi blogunuza nasıl ekleyeceğinize geçmeden önce kısaca özelliklerinden bahsetmek istiyorum.

 

- Sayfanızın kapak fotorafını ve profil fotoğrafını gösterebilirsiniz.

- Eklentinin genişliğini ve yüksekliğini ayarlayabilirsiniz.

- Sayfanızı beğenenleri gösterebilirsiniz.

- Sayfanızdaki akışı gösterebilirsiniz.

 

Eklentiyi blogunuza eklemek için Blogger kumanda panelinize giriş yaptıktan sonra Yerleşim > Gadget Ekle > HTML/JavaScript Gadget yolunu takip edin ve aşağıdaki kodları yapıştırarak kaydedin.

 

<div id="fb-root"></div>
<script>(function(d, s, id) {
  var js, fjs = d.getElementsByTagName(s)[0];
  if (d.getElementById(id)) return;
  js = d.createElement(s); js.id = id;
  js.src = "//connect.facebook.net/tr_TR/sdk.js#xfbml=1&version=v2.3";
  fjs.parentNode.insertBefore(js, fjs);
}(document, 'script', 'facebook-jssdk'));</script>

<div class="fb-page" data-href="https://www.facebook.com/bloghocam" data-width="300" data-height="400" data-hide-cover="false" data-show-facepile="true" data-show-posts="true"><div class="fb-xfbml-parse-ignore"><blockquote cite="https://www.facebook.com/bloghocam"><a href="https://www.facebook.com/bloghocam">Blog Hocam</a></blockquote></div></div>

 

Kodlarda değiştirmeniz gereken yerler:

 

- Siyah renkle gösterdiğim yerlere kendi Facebook sayfanızın URLsini yazın.

- Yeşil renkle gösterdiğim yere blogunuzun ya da Facebook sayfanızın ismini yazın.

- Lacivert renkle gösterdiğim yerde 300 yerine eklentinin genişliğini, 400 yerine eklentinin yüksekliğini pixel değerinden yazın.

- Kırmızı renkle gösterdiğim yerde false yazan yere true yazarsanız kapak fotoğrafı gözükmez.

- Mor renkle gösterdiğim yerde true yazan yere false yazarsanız sayfayı beğenenlerin profil resimleri gözükmez.

- Gri renkle gösterdiğim yerde true yazan yere false yazarsanız Facebook sayfanızdaki paylaşımlar gözükmez.

 

Bu eklentiyle ilgili söyleyeceklerim bu kadar. Konuyla ilgili sorularınızı yorum bölümünden sorabilirsiniz. Herkese iyi bloglar…

13 Mart 2015 Cuma

Murat Dalkılıç Galaxy S6'yı Sizin İçin Keşfetti!

Murat Dalkılıç, Barcelona'da gerçekleşen görkemli Samsung Galaxy S6 lansmanına gitti.  Yaşadığı eğlenceli anları, inanılmaz deneyimleri ve Galaxy S6’nın şahane özelliklerini sizin için anlattı.

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

25 Şubat 2015 Çarşamba

Blog Hocam 4 Yaşında!

Şuıan okumakta olduğunuz blogu ne zamandır takip ediyorsunuz bilmiyorum ama bu blog tam 4 yıl önce “Blog Hocam’a Hoşgeldiniz!” başlıklı yazıyla başlamıştı yayın hayatına. 4 yıl önceki o yazımda kendimden, Blog Hocam’ı neden ve nasıl kurduğumdan, neler paylaşacağımdan vs. bahsetmiştim. O günlerde BH’nin bu kadar uzun zaman aktif olarak yayında kalacağını ve bu kadar geniş bir kitleye ulaşacağını hayal bile etmemiştim. Zira o günlerde ne bloglar ne de blog yazarlığı bu kadar yaygın değildi.

 

BH’nin bu dördüncü doğum gününde teşekkür etmek ve sizlerle paylaşmak istediklerim var elbette ama bunlara geçmeden önce BH ile yeni tanışanlara geçtiğimi 4 yılda benim ve BH’nin başından geçenleri kısaca hatırlatmak istiyorum.

 

dogumgunu

 

4 Yıl Böyle Geçti…

 

Şubat 2011’de kurduğum Blog Hocam, dönemin blog yazarlığı hakkında güncel yayın yapan ilk blogu olduğu için ve yoğun netwoking çalışmalarım sonucunda kısa sürede ciddi ziyaretçi sayılarına ulaşmıştı. Zamanla yorumlar ve mailler ile okuyucu-yazar etkileşimini kurmayı da başarmıştım ve herşey yolundaydı. Okuyuculardan gelen istekler ve benim çizdiğim yol haritası doğrultusunda düzenli olarak özgün yazılar yazıp yayınlıyor, karşılığında güzel tepkiler alıyordum. Blog yazarlığı hakkında blog yazmak oldukça keyifliyken ve herşey yolunda giderken mahkeme kararıyla Blogger’a erişimin egellenmesi ben dahil tüm Blogger platformunu kullan blog yazarlarının ziyaretçilerini ve heveslerini kaybetmeye neden olmuştu.

 

Erişim engelinin kalkmasının ardından kısa sürede eski aktifliğine ve güncelliğine kavuşturmayı başardığım Blog Hocam, gün geçtikçe okuyucu sayısını, ziyaretçi sayısını, nitelikli yorum sayısını arttırdı ve ülkenin önde gelen bloglarından biri oldu. Bununla birlikte reklam ve sponsorluk teklifleri de arkaya arkaya geldi doğal olarak. Önce çeşitli çekilişler düzenleyerek kendim kazanmak yerine okuyuculara çeşitli hediyeler dağıttım. Onlarca kişiye ufak tefek bazı hediyeler dağıttım sponsorların destekleriyle. Fakat bu iyi niyetimin suistimal edildiğini ve ilginin azaldığını görünce reklam ücretlerini kendi cebime atmaya başladım :) Çünkü bu ücretler aylık 700-800 liranın üzerine çıkmaya başlamıştı. Bu devirde fena para değil.

 

Daha sonra blogun sahibi tek sabit yazarı olan benim hayatımdaki ciddi değişiklikler Blog Hocam’ı da ister istemez etkiledi. Bu değişiklikler neler miydi? Öncelikle 2003 yılında tanıştığım ve o günden beri her şartta beni seven, yanımda olan kadınla evlendim. Hak verirsiniz ki bekar ve tek yaşayan bir erkeğin bloga veya özel zevklrine ayırdığı vakitle evlendikten sonra ayırdığı vakit aynı olamıyor. Yeni düzenime alışana kadar da  BH’yi ihmal ettim haliyle.

 

Fakat Blog Hocam’a hem okuyucuların, hem de sponsorların ilgisi giderek artmaya devam ediyordu. Bu yüzden bazı fedakarlıklar yaparak blog yazmaya ve yönetmeye tekrar vakit ayırmaya başlamıştım ki bir radikal gelişme de iş hayatımda oldu. Mevcut işimi, okulunu bitiren kız kardeşime devrederek bambaşka bir sektörde yepyeni bir maceraya atıldım. Ne yazık ki hala istediğim düzeni oturtamadım. Bu nedenle halen Blog Hocam’a yeteri kadar vakit ayıramıyorum.

 

Fakat herkes şunu bilsin ki 4 yıllık emeği kaderine terk etmeye hiç niyetim yok. Er ya da geç Blog Hocam eski aktif günlerine dönecektir.

 

 

Var Olun…

 

Rakamlara, istatistiklere hiç girmeden BH’nin 4 yılını kısaca özetledikten sonra teşekkür kısmına geçmek istiyorum. 4 yıl boyunca Blog Hocam’ı ziyaret edip yazılarımı okuyan, okuduğu yazıları değerli bulup tekrar ziyaret etmek üzere sık kullanılanlarına ekleyen, sosyal medya veya diğer kanallar aracılığıyla takip eden, yorumları ve mesajlarıyla beni motive eden tüm Blog Hocam ziyaretçilerine teşekkür ederim.

 

Blog Hocam’ı değerli görüp sponsor olmak veya reklam vermek isteyen tüm firmalara, site sahiplerine, dijital pazarlama çalışanlarınaGoogle’a ve Bumerang’a teşekkür ederim.

 

Blog Hocam için içerik üretmeye yeteri kadar zaman ayıramadığım son dönemde misafir yazılarıyla blogu ayakta tutan tüm değerli blogger arkadaşlarıma teşekkür ederim.

 

Son olarak blog yazarlığına olan ilgimi ve Blog Hocam’a ayırdığım vakti anlayışla karşılayarak hiç bir gün sorun çıkarmayan eşime sonsuz teşekkür ediyorum.

26 Ocak 2015 Pazartesi

“Kişisel Blog” Kavramının Hakkını Veren Blog

Kişisel blog yazmak zor iş. “Kişisel blog” adı altında yayın yapan her blogun aslında kişisel blog olmadığını, gerek içeriği, gerek de yazım diliyle bazı kriterleri karşılaması gerektiğini söylemiştim. Bu yazımda başarılı bir kişiesl blog olduğunu düşündüğüm bir blogdan ve bu blogun uzun zamandır BH takipçisi olan yazarından bahsedeceğim.

 

Bahsetmek istediğim blogun adı Bloggokhantekin.com ve bu blogun yazarı blogun isminden de anlayacağınız gibi Gökhan Tekin. Blogun içeriğine geçmeden önce yazar arkadaşımızdan ve blogunu neden açtığından kısaca bahsetmek istiyorum.

 

gokhan-tekin

 

Gökhan Tekin Ve Blogu

 

1986 Hatay doğumlu olan Gökan Tekin kuhasebe mesleğiyle uğraşmasına rağmen çoğumuz gibi web dünyasının cazibesine kapılmış ve çeşitli web sitesi oluşturma girişimlerinin ardından Şubat 2014 tarihinde şuanki kişisel blogu olan Blog Gökhan Tekin’i kurmuş.

 

Blogunu kurma nedenini ise şu şekilde anlatıyor Gökhan Tekin:

 

Öncelikli amacım insanlara faydalı olabilmek , kendimi blog yazarlığında geliştirmek yeni ve özgün yazılar yazmak , yaşadığım olaylar karşısında nasıl çözümler buluyorum neler yapıyorum en zor zamanlarda dahi neler yapıyorum onlardan bahsedeceğim. her blog yazarı mutlaka kendini geliştirdiği konuda blog yazarlığı yapar yani blog'unda daha çok mesleğiyle veya uzman olduğu alan ile ilgili makaleler yazar benim mesleğimde muhasebe bende her zaman olmasada arada sırada muhasebe ile ilgili bilgiler vermeye çalışacağım.

 

Kendi özel alan adına sahip olmasına Blogger alt yapısını kullanan Gökhan Tekin bunun nedenlerini şu şekilde sıralamış:

 

- Üyelik sistemi çok kolay ve Türkçe olduğu için

- 1 adet üyelik ile birden fazla blogger açabildiğim için

- Google'ye ait bir sistem olması ve güvenlik açısından çok iyi bir özelliğe sahip olduğu için

- Seo açısından ve index hızının çok hızlı olmasından dolayı

- Ücretsiz olduğu için ( fakat ben  ....blogspot.com. uzantısının görünmesini istemediğim için özel domain alarak yönlendirme yaptım sadece hosting almadım hosting'i Google'den kullanmış oluyorum)

- Beğendiğim bir Blogger widget'ini kolayca uygulayabildiğim için

- Yazı , resim ve video eklemesinin kolay olmasından dolayı

- Şablonda bir düzeltme yapacağım zaman bunu kolayca yapabildiğimden dolayı

- Yedekleme işlemini kısa sürede yapabildiğimden dolayı ve çok basit olmasından dolayı

 

Neden Blog Gökhan Tekin’i Takip Etmenizi Öneriyorum?

 

Yukarıda da değindiğim gibi Gökhan Tekin kişisel blogunda kendi hayatı, düşüneleri, yaşadıkları, deneyimleri hakkında samimi ve akıcı yazılarıyla blogunu güncel tutarak kişisel blog kavramının hakkını veriyor. Bunların yanı sıra blog yazarlığı ve Blogger ile ilgili tecrübelerini de zaman zaman palaşıyor. Kendi deneyimleri olduğu için özgün ve faydalı içerikler olauyor bunlar. Birkaç örnek vermek gerekirse;

 

- Bir zamanlar kullandığı orijinal ve şık yazar bilgi kutusunun kodlarını blogunda herkesle paylaşmış.

 

- Şurada ve şurada bloglarının vazgeçilmez öçğelerinden menü paylaşımları yapmış.

 

- Yine blogların vazgeçilmez öğelerinden olan sosyal medya butonları için de şurada ve şurada iki farklı alternatif sunmuş.

 

- Gökhan Tekin’in blogunda Blogger eklentilerinin yanı sıra ilginizi çekeceğini düşündüğüm blog yazarlığı ile ilgili ipuçları ve deneyimleri de okuyabilirsiniz. Örneğin içerik & tasarım ikilemi ile ilgili yazdığı şu yazıyı okyup tartışmaya katılabilir, blog yazmanın kendisine neler kazandırdığını okuyabilir veya blog yazarken dikkat edilmesi gerekenleri anlattığı şu videoyu izleyebilirsiniz.

 

Benim Blog Gökhan Tekin ile ilgili söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. bloggokhantekin.com adresini ziyaret ederek blogun diğer yazılarını keşfetmek sizden.

21 Ocak 2015 Çarşamba

WhatsApp Plus Kullananlar Engellenecek!

WhatsApp Plus Kullananlar Engellenecek!

SMS'in yerini almış ve akıllı telefonu olan neredeyse herkesin kullandığı WhatsApp uygulaması yerine size birçok kişiselleştirme sunarak daha rahat bir kullanım sağlayan WhatsApp Plus kullananlar için bir sorun ortaya çıktı.

Sadece kendi uygulamasının kullanılmasını isteyen WhatsApp'ın artık 3. parti uygulama olan WhatsApp Plus'ı kullananlar için 24 saatlik geçici engel uygulayacak. Bu süre içinde asıl WhatsApp sürümünü yükleyemeniz gerekirken yüklememeniz durumunda sizin yüklemenizi bekleyecek olan bu engelin kalıcı olma durumu bulunmuyor.



Aynı zamanda WhatsApp Plus gibi bir yapıdaki bir diğer 3. parti uygulama olan WhatsAppMD uygulaması için de geçerli olan bu durum şimdiden uygulanmaya başlandı.

Eğer sizde Whatsapp Plus ya da WhatsAppMD uygulamalarından birini kullanıyorsanız bu sorun ile karşılaşabilirsiniz. Bu sorunla karşılaşmamak için şimdiden asıl WhatsApp sürümüne dönmeniz daha iyi olacaktır.

Ayrıca bu soruna yol açacak diğer nedenler Whatsapp tarafından şöyle açıklanmış: 
  • Adres defterinde numaranız kayıtlı olmayan kişilere çok fazla mesaj göndermek. Tüm WhatsApp kişilerinizden mevcut telefon numaranızı adres defterlerine eklemelerini rica edin.
  • Kısa bir süre içerisinde birçok kişi tarafından engellenmek. Sadece sizden mesaj almak isteyen kişilerle iletişim kurduğunuzdan emin olun.
  • Adres defterinde numaranız kayıtlı olmayan kişilerle çok fazla grup oluşturmak. Tüm WhatsApp kişilerinizden mevcut telefon numaranızı adres defterlerine eklemelerini rica edin.
  • Aynı mesajı çok fazla kişiye göndermek. Aynı mesajı birçok kişiye göndermek içinToplu Mesaj Listeleri'ni kullanın.

19 Ocak 2015 Pazartesi

Bloglar Ve Renkler

Blogunuzda kullandığınız renkler blogunuzun başarısını etkileyebilir! Blogunuzun yayın yaptığı alana uygun renklerin kullanımı, bu renklerin birbiriyle iletişimi ve renklerin blogunuzla özdeşleşmesi önemlidir. National Geographic ve sarı rengi düşünün, ya da Starbucks'la yeşili. Başarılı bir blogunuz olursa ve renk kullanımına da dikkat ederseniz neden sizin blogunuzla özdeşleşen bir renk ziyaretçilerinizin aklında kalmasın. Örneğin Blog Hocam turuncu ve yeşil renkle özdeşleşmiştir.

 

blog ve renk

 

BLOGUNUZA UYGUN RENK NASIL SEÇİLİR?

 

Öncelikle en sevdiğiniz rengi, tuttuğunuz takımın renklerini unutun! Blogunuzun yayın yaptığı alanı düşünün. Hemen her sektörle ilgili kalıplaşmış renkler vardır bu renkleri kullanmaktan korkmayın. Evet klişe olanı yapın gibi bir anlam çıkıyor fakat yapın! Neden mi? Blogunuza bakıldığı zaman neredeyse tek satır dahi okunmadan yayın yaptığınız alan anlaşılmalı.

 

BLOG ÇEŞİTLERİ VE RENKLER

 

Kişisel bloglar: Renk seçimi bakımından en özgür olduğunuz blog türüdür. Bununla birlikte başta belirttiğimiz renk seçimi ihmal edilmemelidir. Seçtiğiniz renklerde bir süreklilik olmalıdır. Kişisel blogunuz sizi yansıttığı için ististna olarak en sevdiğiniz renk, sizi yansıtan renkler seçilebilir. Dikkat edilmesi gereken nokta ise şu olmalıdır; temanızı belirlerken o anki ruh halinizi bir kenara bırakın, o gün çok neşeliyseniz neşeyi çağrıştıran sarı, turuncu gibi renkleri seçmeyin aynı durum moraliniz bozukken de geçerli. Uzun vadede düşünün.

 

Teknoloji blogu: Teknoloji üzerine bir blog düşünüyorsanız mavi, gri gibi renkler en güçlü seçeneklerinizdir.

 

Kültür Sanat blogu: Bu alanda yayın yapan bir blogunuz varsa sarı, kahverengi, kırmızı, turuncu gibi renkler ve tonları uygun olacaktır.

 

Moda blogu: Renk seçimi konusunda diğer alanlara göre daha özgür olduğunuz bir alandır. turuncu, siyah, mor gibi renkleri tercih edebilirsiniz.

 

Alışveriş blogu: Alışveriş bloglarında kırmızı, mavi tercih etmeniz gereken renkler arasında. Sarı ise alışveriş temasına oldukça uygun.

 

Sağlık blogu: Renk seçimi konusunda fazla seçeneğiniz olmadığı bir alan diyebiliriz. Beyaz, kırmızı renkleri mutlaka olmalıdır desek abartmış olmayız. Yeşil de doğayı, sağlığı çağrıştırdığı için tercih edilebilir. Mavi ve siyah da kullanılabilir.

 

Yemek blogu: İştah açan kırmızı rengi kullanmanız gereken renklerden. Yemek tariflerinizin sağlıklı olduğunu vurgulamak için beyaz, doğal olduğunu işaret etmek için yeşili kullanabilirsiniz.

 

Eğlence blogu: Renk seçimi konusunda özgür olduğunuz bir blog türüdür. Sıkıcı, ciddi görünen renklerden kaçındıktan sonra başarılı seçimi yapmak çok kolay. Sarı, turuncu, mor tercih edilebilecek renklerden.

 

Spor: Mavi, gri, siyah, kırmızı uygun seçenekler. Blogunuzun içeriği belirli bir spor üzerineyse o sporu temsil eden renkler aşağı yukarı bellidir onları tercih etmek de doğru bir seçenek olacaktır. Örneğin futbol için çim yeşili, basketbol içinse kahverengi ilk olarak tercih edilebilecek renklerdendir.

 

SONUÇ

 

Doğru ya da yanlış seçimler olsa da blogun renklerinin belirli olması her zaman avantajdır. Renklerin tonlamalarında değişiklikler yapabilirsiniz. Çok sık olmamak şartıyla bu renkleri değiştiredebilirsiniz. Yukarıdaki renk önerilerinin tam zıttını da yapabilrsiniz bu direkt başarısız olacağınız anlamına gelmiyor. Sıra dışı bir blog tasarımı yaparak şaşırtabiliir, bu dezavantajı lehinize de çevirebilirsiniz. Sadece işiniz biraz daha zor olacaktır, ama imkansız değil.

 

Yazar Hakkında: Haber Tava ekibi 13 kişiden oluşur ve habere hem sunum hem de içerik bakımından farklılık katmak ister. Haber Tava tarafsız gazeteciliği ve basın ilkelerini benimsemiş her geçen gün daha da ileriye gitme amacıyla çabalarını aralıksız sürdürmektedir.

Haber Tava'yı okumak için http://www.habertava.com

Facebook: https://www.facebook.com/habertava