28 Şubat 2014 Cuma

Neden Misafir Yazarlık Yapıyorum

Bu yazı, Srgz Blog’un sahibi Vural Egemen Sarıgöz arafından Blog Hocam için yazıılmıştır.

Bildiğiniz gibi Blog Hocam'da ve daha bir çok blogda misafir yazar olarak yer alıyorum. Daha önceki yazılarımdan birisini mutlaka okumuşsunuzdur. Üretkenliğin az olduğu, kopyala/yapıştır mantalitesi ile siteler,bloglar yönetmeye çalışanların cirit attığı bir mecrada yazı yazabilmenin bir maharet olduğunu düşünüyorum.

Bir çok arkadaşımdan ''misafir yazar olarak başkalarının blogunda yayınladığın yazıları kendi blogunda yayınlasan daha iyi olur'' diyenlere rastlıyorum. Hatta bir arkadaşım bu konuda beni ikna etmek için neredeyse yarım sayfadan fazla bir mail göndermiş.

Fikrim değişmedi, değişmeyecek!

Blog Yazarı olarak 2006 yılından bu yana internette çeşitli yazılar yayınlıyorum. Bunların içerisinde siyasi olanlarda var , blog yazarlarına faydalı olabilmek adına kaleme alınmış yazılarda var. Bundan sonra yine aynı şekilde sevdiğim bloglarda,takip ettiğim bloglarda misafir yazar olarak yer almaya devam edeceğim. Bir arkadaşımın bloguna içerik desteği sağlamışım çok mu?

Neden Misafir Yazarlık Yapıyorum?

Misafir blogculuk üzerine bir çok makale okuduk/okudunuz. Bunların hepsinde misafir yazarlığın olumlu yanlarını gördük. Olumsuz yanı yok mu diyecek olursanız, bana göre olumsuz hiç bir yanı yoktur. Kendi blogunda yayınlasan daha iyidir diyenlerin paylaşımcılıktan ve hep banacılıktan başka gayeleri yoktur.

Misafir yazarlığın iki çeşit artısı vardır. Maddi ve manevi...

Maddiyatta şunları sıralayabiliriz.

  • Bir başka blogda misafir yazar olarak yazınızın yayınlanması durumunda o yazıdan dolayı blogunuza ziyaretçi gelecek ve ziyaretçi sayınız artacaktır.
  • Belki bu gelen ziyaretçiler arasından sadık okuyucular çıkacak ve sizi günlük olarak takip edeceklerdir.
  • Daha önce sizi duymayan insanlara isminizi fısıldamış olacaksınız.
  • Yazdığınız yazıda en az kendi blogunuza bir link vereceğiniz için bu size backlink kazandıracaktır.
  • Kendi blogunuzun iştigal konusu ile alakalı yazmak zorunda değilsiniz. İstediğiniz yazıyı yazıp uygun bir blogda yayınlanmasını sağlayabilirsiniz.Başka konulardaki fikirlerinizi de beyan etme şansı bulabilirsiniz.
İşin bir de maneviyat boyutu vardır ki maddiyattan daha önemlidir.

Maneviyatta şunları sıralayabiliriz.

  • Yeni blog yazarları ile tanışır , yeni dostluklar kurarsınız.
  • Yeni ortamlar keşfedip , yeni yazarların yeni yazılarını okursunuz.
  • Bir başka blog yazarının içerik üretmesine katkı sağlarsınız.
  • Başka blog yazarlarına örnek olursunuz.
  • Daha çok kişinin yazınızı okuduğunda mutlu olursunuz.
  • Misafir yazı da yazım kurallarına ve hitap şekillerine dikkat eder, bunu alışkanlık haline getirirsiniz.
  • Yazınızın altına yapılan yorumları cevaplayarak okuyucularla iç içe olursunuz.
  • Sizden yazı yazmanızı isteyen birine isteğini yerine getirmenin mutluluğunu yaşarsınız.
  • Kendinizden başka biri için bir şeyler yapmanın huzurunu tadarsınız.
  • Bildiklerinizi daha fazla kişiye aktarma imkanı bulduğunuz için sevinir ve kendinizi iyi hissedersiniz.
Blogunuza hem misafir yazar kabul edin, davet edin hemde başka bloglarda misafir yazar olarak yerinizi alın. Srgz Blog'da misafir yazar olarak yer almak isterseniz vuralege[at]gmail.com adresinden iletişime geçebilirsiniz.

Srgz Blog Yazarı Vural Egemen Sarıgöz'ün blogunuzda misafir yazar olarak yer almasını isterseniz yine mail adresimden davet edebilirsiniz. ''Davete icabet sünnettir'' ilkesi ile en kısa zamanda yazıyı size ulaştıracağımdan emin olabilirsiniz.

Bu yazıyı okuduktan sonra en az bir tane yazı yazıp bir blog yazarı arkadaşınızın blogunda yayınlamanızı rica ediyorum.

İyi bloglamalar dilerim.

Vural Egemen Sarıgöz

27 Şubat 2014 Perşembe

Her an, Her yerde, Herkese daha fazla Hürriyet!

Hürriyet Dünyası mecralarına reklam vermek artık çok kolay!


Gazetede, webde, tablette, mobilde ve sosyal medyada her gün 6,9 milyon insanın yolu Hürriyet Dünyası’ndan geçiyor.

Her gün 1,6 milyon kişiye erişen Hürriyet Gazetesi’ne artık tek bir sayfa üzerinden reklam vererek mesajınızı hedef kitlenize en etkili şekilde ulaştırabilirsiniz. Hürriyet Reklam Grubu size en uygun planlamayı ve rezervasyon hizmetini sağlayarak reklamınızı en etkin şekilde tüketici ile buluşturur. Hürriyet Dünyası, Türkiye’nin en çok okunan gazetelerden birine sahip olmasının yanısıra; internet dünyasında da Türkiye'nin en etkin ve en yenilikçi portalleriyle reklam veren için dev bir içerik ağı sağlamaktadır.

Hürriyet Gazetesi’nde yerinizi almak için; http://reklamver.hurriyet.com.tr/gazeteye-ilan-ver.html adresinden; her biri kendi alanında uzman olan internet siteleri üzerinden hedef kitlenize ulaşmak için ise http://reklamver.hurriyet.com.tr/internete-ilan-ver.asp adresinden Hürriyet Reklam Grubu’na ulaşabilirsiniz.


Hürriyet e-Gazete

Hürriyet’i geleneksel gazete formatında tabletten veya akıllı telefondan okumak isteyenler için hazırlanmış olan Hürriyet e-Gazete Uygulaması; ana gazete ve yayınlanan tüm ek sayfalarına dijital ortamda erişme şansı vermektedir. Uygulama bugün, Türkiye’nin en çok okunan tablet gazetesidir. Toplamda ücret ödeyen abone sayısı, ücretsiz rakiplerinin ulaştığı rakamları geride bırakmıştır. Ertesi gün bayide yerini alacak gazeteye, her gün saat 00:00’da erişme imkanı sağlayan Hürriyet e-Gazete Uygulaması, IOS, Android ve Windows 8 platformunda yer almaktadır.


Hürriyet Tablet

 

Hem ertesi gün bayide yer alan gazetenin içeriğine hem de tablete özel haber, video ve fotoğraflara ulaşma şansı veren Hürriyet Tablet Uygulaması, kullanıcı dostu bir ara yüzle tasarlanmıştır. Her gün 20:00’da güncellenen uygulama, görsel zenginliğin yanısıra Hürriyet'in en beğenilen köşe yazarlarını, Spor Servisi'nin hazırladığı zengin spor sayfalarını, gündemi belirleyen haberleri ve birbirinden renkli Kelebek, Cumartesi, Pazar ve Seyahat ekleri içeriğini tablete özel bir şekilde okuma imkanı sağlamaktadır.

Hürriyet Çocuk Kulübü       


Hürriyet Çocuk Kulübü, 7-14 yaş hedef kitlesine sahip; spordan sanata, güncel konulardan eğlenceye, teknolojiden bilime kadar pek çok alanda düzenli haberler yapan bir tablet uygulaması ve internet sitesidir. Kulübün 12 adet çocuk ve genç yazarı vardır. Tablet uygulamasının içinde ve Hürriyet Çocuk Kulübü internet sitesinde oyunlar, yarışmalar, makaleler, eğlenceli videolar, çocuk ve gençlerden gelen haberler yer alır. Tablet uygulamamız haftalık yayın yapan, ama aynı zamanda güncel olan ücretsiz bir uygulamadır.

Hürriyet Tablet veya Hürriyet e-Gazete üzerinden hedef kitlenize ulaşmak için http://reklamver.hurriyet.com.tr/tablete-ilan-ver.html adresinden Hürriyet Reklam Grubu’na ulaşabilirsiniz.

Türkiye'nin en etkin mecralarından biri olan Hürriyet Gazetesi'nde Türkiye veya bölge baskılarında seri ve sosyal ilan verebilirsiniz.

Eleman İlanı (Gazetenin Türkiye ve Bölge eklerine Eleman İlanı, Hürriyet IK gazetesine Eleman İlanı), emlak ilanı (satılık veya kiralık ev, işyeri, yazlık, arsa, gayrimenkul, konut, devre mülk ilanı), vasıta ilanı (satılık veya kiralık araba, iş makinesi, kamyon, otobüs, minubüs, motosiklet ilanı), kayıp ilanı, nakliye ilanı, ders verme ilanı, satılık eşya ilanı veya eşya arayanlar kategorilerinde ve sosyal ilan (Doğum, vefat, anma, baş sağlığı Teşekkür İlanı) vermek istiyorsanız, http://reklamver.hurriyet.com.tr/seri-ilan-ver.html adresinden Hürriyet Reklam Grubu’na ulaşabilirsiniz.

Insert Kullanımı

Hane halkının her bireyine ulaşan, başlı başına bir mecra olma özelliğiyle etkin bir pazarlama ve iletişim aracı olan insert uygulaması ile gazetede, hafta içi ve sonunda ürünlerinizin, hizmetlerinizin tanıtım ve pazarlamasını yapabilirsiniz. Firmanızı veya ürününüzü tanıtmak amaçlı broşür / insert’ün Hürriyet Gazetesi ile birlikte dağıtılmasını istiyorsanız, Hürriyet Gazetesi’ne http://reklamver.hurriyet.com.tr/insert-ilan-ver.html adresinden ulaşabilirsiniz.

Hürriyet Dünyası’nın tüm mecralarına reklam vermek için Reklamver.Hurriyet.com.tr adresine tıklayın. Reklamınız hedef kitlenize en etkin şekilde, her an, her kanaldan ulaşsın. 
 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

26 Şubat 2014 Çarşamba

GCMPartner İle Blogunuzundan Para Kazanın

Blog yazarlığı keyifli bir hobi olmasının yanında fırsatları değerlendirdiğinizde kazançlı bir işe de dönüşebiliyor. Bugüne kadar blogunuzdan para kazanmanızı sağlayacak pek çok yöntem tanıttım ama içlerinde en keyifli olanı ve en çok kazandıranı Affiliate Marketing diyebilirim.

Bu yazımda çok kazançlı ve çok güvenilir bir ortaklık programı olan GCMpartner’ı tanıtmak itiyorum.

gcmpartner ortaklık programı
GCMpartner Nedir? Nasıl Kazandırır?

Aslında GCMpartner’dan önce GCM Forex’ten bahsetmemiz gerekiyor. Çünkü GCMpartner, GCM Forex’in ortaklık programının ismi. GCM Forex, parite, petrol, altın, endekslerin alım ve satım fiyatlarından forex işlemler yapılan SPK denetimli bir aracı kurumdur.

GCMpartner ise bu şirketin CPL (Cot Per Lead) yani üyelik başına ödeme yapan affiliate modeliyle blog yazarlarına para kazandıran ortaklık programının ismidir. Blogunuza ekleyeceğiniz hazır araçlar, bannerlar veya linkler ile demo üye yapacağınız kişi başına gelir elde edebilirsiniz.

Ayrıca GCMpartner’da subaffiliate yani alt ortaklık programı da mevcut. Bu ne demek? Sizin referansınızla üye olan blog kişilerin kazancının %10’u kadar ekstra gelir elde edebilirsiniz.

GCMpertner’a Üyelik Ve Affiliate Link Oluşturma

GCMPartner’a üyelik çok basit ve ücretsiz. Buraya tıklayarak üyelik formunu doldurmanız yeterli. Hiç bir aktivasyon veya zorlayıcı işleme gerek kalmadan hesabınız birkaç saniyede oluşturuluyor.

gcmpartner

Üye olduktan sonra size özel bir kullanıcı paneli açılıyor. Burada kazançlar, gösterimler ver tıklamalarla ilgil istatistiki bilgileri anlık olarak görebilirsiniz. Arayüzü sade ve dili Türkçe olduğu için, kullanıcı panelini kolayca kullanılabilirsiniz .

 

Bu panelde blogunuza yerleştitrmek üzere banner ve text reklamları oluşturabilirsiniz. Bu reklamlar üzerinden GCM Forex’e üye olan kişi başına belli bir ücret alacaksınız.

Ayrıca hazır GCM araçlarını blogunuza ekleyerek hem ziyaretçilerin ilgisini daha çok çekebilir, kazancınızı arttırabilirsiniz.

Kazançlar Ve Ödemeler

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki GCMpartner’a illegal içeriğe sahip olmayan tüm blog yazarları ve online pazarlama ile ilgilenen internet kullanıcıları katılabilir. Fakat ekonomi, finans, borsa, para konulu blogların kazancının daha yüksek olacağı aşikardır. Küçük bir örnekle kazanç hesaplaması yapalım.

Yaptığınız üye başına kazanacağınız ücret 5’a kadar çıkmakla birlikte kişiden kişiye ve blogdan bloga değişmektedir. Günde 10 kişiyi üye yaptığınızı ve üye başına 1$ aldığınızı düşünürsek ayda ayda 300$ yapar. Alt ortaklık programı ile 5 blogger arkadaşınızın da aynı para kazandığını ve bunlardan %10 ekstra gelir elde ettiğinizi düşündüğümüzde buradan da 150$ kazanırsınız. Yani aylık kazancınız 450$ olur. Hiç fena değil :)

Gelelim ödemelere. Ödeme için her ortaklık programında olduğu gibi bir alt limit var. Toplam kazancınız 50$’a ulaştığında ödeme talep edebiliyorsunuz. Ödemeler her ayın 10’ında banka hesabınıza EFT ile gönderiliyor.

Önemli bir not olarak, üyelikler tamamen gerçek bilgiler ile oluşturulmuş olmalı ve 18 yaş üzeri olması gerekiyor, ödeme yapılmadan önce bu demo üyelikler kontrol edilmekte.

GCMPartner’dan Daha Fazla Kazanmak İçin Neler Yapılabilir?

Bannerları ve text reklamlarını blogunuza ekleyerek insanların üye olmalarını beklemek bir pasif gelir yöntemidir ancak kazancınızı arttırmak için biraz çaba göstermelisiniz. Herkes kendine özgü pazarlama stratejisi geliştirebilir ama ben birkaç temel ipucu vermek istiyorum.

1. Öncelikle Forex’in ne olduğunu çok iyi öğrenin ve ziyaretçilerinize öğretin. İşlem hacmi her geçen gün daha da artan Forex piyasası ile ilgili makaleleri, yazıları okuyun. Öğrendiklerinizden yola ççıkaracak ziyaretçileri bilglendirici içerikler üretin. Kısacası insanlara Forex’i güzel anlatan yazılar yazın.

2. Üyelik çalışmalarınızı sadece kendi blogunuz üzerinden yapmak zorunda değilsiniz. Diğer bloglara konuk yazar olarak, forumlarda konu açarak, sosyal medya platformlarını kullanarak daha fazla kişiye ulaşabilir, kazancınız arttırabilirsiniz.

3. GCMpartner’ın site sahipleri için geliştirdiği araçlardan mutlaka faydalanın. Bu araçlar ziyaretçilerin ilgisini ve dikkatini çekeceğinden “bu nedir?” diye merak edecek, araştıracak, belki de üye olacaklar.

4. Finans, ekonomi, para, borsa gibi konularda yayın yapan site sahiplerini bularak onları alt ortağınız yapmaya çalışın. Çünkü nların kazancı muhtmelen sizden daha yüksek olacaktır. Onların kazancından elde edilece %10 ekstra gelir belki de sizin kendi kazancınızdan fazla olacaktır.

Herkses bol kazançlar!

24 Şubat 2014 Pazartesi

Blog Hocam 3 Yaşında!

22 Şubat 2011’tarihinde Blog Hocam’a Hoşgeldiniz! başlığıyla yayınladığım yazıyla başlamıştı BH’nin yayın hayatı. İçimdeki yazma isteğine karşı koyamayıp sırf kendimi tatmin etmek, bunu yaparken de insanlara yardımcı olabilmek amacıyla domain bile almadan oluşturduğum bu blogun 3 sene boyunca güncel kalacağını düşünmemiştim açıkçası.

Blog Hocam 3 yaşında

 

Sizi istatistiklerle ve rakamlarla meşgul etmek istemiyorum. Yan taraftaki widgetlar ve sayaçlar ne durumda olduğumuzu gayet iyi açıklıyor zaten. 3. yıl dönümü yazımda bugüne kadar başarılı bir şekilde yayında kalmamı sağlayan kişiler teşekkür etmek istedim.

Sadık Okuyucularıma…

Blog Hocam’ı her platormda takip eden, tüm yazılarımı okuyan, değerli yorumlar yazan, bana her şekilde destek olmaya çalışan az ama öz bir okuyucu kitlesi var. Bu kitle bazen artıyor, bazen azalıyor ama kaç kişi olursanız olun sizi seviyorum ve size minnettarım. Blog Hocam’ın 3 yıl boyunca güncel kalmasına sizin verdiğiniz motivasyon 1 numaralı etken.

Sessiz Takipçilerime…

Sessiz sedasız tüm yazılarımı takip eden, belkide bugüne adar hiç yorum yazmamış veya mesaj göndermemiş sessiz bir çoğunluk var. Kimliklerini saklama isteklerine veya benimle muhattap olmak istememelerine saygı duyuyorum elbette. Varlığınızın farkındayım ve sizi de bu şekilde seviyorum :)

Misafir Yazarlara…

Blog Hocam’ın ilk günlerinden itibaren Türkiye’de neredeyse hiç bilinmeyen “konuk yazarlık” ile ilgili makaleler paylaşarak sistemi yaygınlaştırmaya çalıştım. Açıkçası konuk yazarlığın bu kadar çok yaygınlaşacağını hiç tahmin etmemiştim.  3 yıl boyunca Blog Hocam’a yazı göndren, yazısı yayınlanan, yayınlanmayan tüm blog yazarlarına teşekkür ediyorum. Sayenizde cuma günleri okuyucular farklı tatlarda yazılar sunabiliyorum.  

Sponsorlarıma…

3 yıl boyunca sayısını hatırlayamayacağım kadar sponsorluk ve reklam teklifi geldi Blog Hocam’a. Bunların belki büyük bir kısmını geri çevirmek zorunda kaldım ama yine de ilgilendikleri için hepsine teşekkür ederim. Tüm sponsorlar ve reklamverenler sayesinde epey kazanç elde ettim. Onlarca okuyucuma ufak tefek hediyeler verdim.

Google’a…

Üye olduğum topluluklarda ve gelen mesajlarda Google ile ilgili o kadar şikayet okuyorum ki, bugüne kadar hiç sorun yaşamadığım için bir teşekkür de Google’a etmek istedim :) Yazılarım anında indeksleniyor, aramalardan gelen ziyaretçi sayısı her geçen gün artıyor, AdSense’e hiç başvuru yapmadan kendileri bana yayıncı olmamı teklif etti vs. Teşekkürler Google’!

Nice Senelere…

3 yıldır yazılarımı amatör bir ruhla, samimi bir şekilde yazmaya çalıştım fakat bloga yaklaşımım hep profesyonelce oldu.  Bundan sonra aynı tutum içerisinde olmaya devam edeceğim. Umarım 4. yılında da Blog Hocam’ı aynı güncellikte ve kalitede tutmayı başarablirim. (Her ne kadar imkansız gibi gözüksede… )

Sağlıcakla kalın, Blog Hocam’ı okumaya devam edin…


Not: Blog Hocam’ın 3 yılını doldurması şerefine aktif e-posta abonelerinden 10 kişinin blogunu 1 ay süreyle ücretsiz olarak yayınlayacağımı daha önce duyurmuştum. Söz verdiğim gibi çekilişi yaptım ve 10 kişiye durumu anlatan e-posta gönderdim. İçlerinde cevap vermeyenler olduğu için bugğne yetiştiremedim fakat yedeklerle iletişime geçip 10 kişiyi tamamlayınca linkler 1 ay süreyle BH’de dönmeye başlayacak.

21 Şubat 2014 Cuma

Sosyal Ağlarda Reklam Vermek

Reklam ve tanıtım, blogunuzu ya da pazarladığınız bir ürünü geniş kitlelere ulaştırmak için kullanılır. 2010’lu yıllarda bu cümleyi kurmuş olsam herkes sıradan bir bilgi ve normal bir yazıya giriş cümlesi sanardı. Ancak 2013 yılından itibaren devasa boyutlarda artan dijital reklamcılık bu tanımı değiştirdi: “Reklam ve tanıtım, blogunuzu ya da pazarladığınız bir ürünü alakalı kitleye ulaştırmak için kullanılır.”

Muhteşem hızla ilerleyen teknoloji, her geçen gün daha fazla isteğimizi doyurabilir hale geliyor. Dünyanın ilk web reklamı olan şu aşağıdaki reklamın üzerinden henüz 20 sene geçti. Yaşam için saniye kadar kısa olan bu sürede teknoloji şu an bizi “Son zamanlarda blogla ilgili arama yapmış, İstanbul’da oturan, 30 yaşından küçük erkeklere” reklamımızı gösterebilme noktasına geldi.

sosyal medya

Peki Sosyal Medyanın Reklamcılıkta Yeri Ne?

Sosyal medya ile ulaşabileceğiniz insan sayısına diğer reklam yöntemleriyle de ulaşabilirsiniz. Hatta çok daha fazlasına! O halde neden sosyal medya?

Loyalty denilen kavram, reklamcılıkta sık kullanılır. Türkçesi sadakat ve bağlılık olan bu kelime sosyal medyada geniş ağ oluşturmak isteyenlerin sürekli aklında. Sosyal medya, kullanıcılarınız ile birebir bağlantıya geçip, samimi bir dünya oluşturabileceğiniz güzide bir mekan. Daha özel bir dünya olduğu için de bağlılık kavramının oluşturulması daha kolaylaşıyor. TV’ de izlediğiniz bir reklamla o markaya bir sadakat hissetmeyebilirsiniz ancak sosyal medyada sizi merkeze koymuş bir uygulama çıkardığı zaman o marka işte o zaman bir bağlılık filizlenebilir. Nike Fuel Band ürününü duymuşsunuzdur. Bu bileklik, sosyal medyada bir uygulama ile eşleştirilebiliyor ve arkadaşlarınızla gerçek hayat sporunda yarışıyorsunuz. Hem “oyunlaştırma” kullanılmış, hem merkezde kullanıcı var. Buda yanında “Loyalty” getirecek elbette…

İkinci neden, tabi ki ucuzluk.  10 TL lik reklamla binlerce kişiye ulaşabiliyorum.  Ufak bütçeli bir blog siteniz dahi olsa bir anda binlerce kişiye blogunuzu gösterebilirsiniz. Ancak en baştaki durumu unutmayın. Facebook’a reklam verip “Türkiye-Genel” seçeneğini seçiyorsanız, kusura bakmayın ama siz teknolojiyi yakalayamadınız. Neden sitenizle veya ürününüzle ilgili kitlelere hitap etmiyorsunuz. Böylece dönüşüm oranlarınız çok daha iyi olacak!

Üçüncü neden, “earned media”. Yine reklamcılıkta çok duyulur. Türkçesi “Kazanılmış Medya”dır. THY reklamını hatırlayın. Messi ve Kobe ile olan reklamı. THY, X kadar para ödeyip bu reklamı yaptı ama daha sonra sen ben o, bu reklamı ailemize arkadaşlarımıza izlettik, ben Facebook’tan paylaştım, o da paylaştı, o da paylaştı sende paylaştın… THY bir X kadar daha para ÖDEMEYİP bu reklamı dünyaya yaydı. İşte bu sevgili okurlar Kazanılmış Medyadır. Viral reklam yapmak bu yüzden önemlidir. Kullanıcılar beğenirse o kadar hızlı yayılır ki, inanın reklam verseniz bu kadar etkisi olmazdı.

Umarım bu 3 maddenin işinizde ve tanıtımlarınızda faydası olur. Lütfen sadece Facebook hesabı açıp işi bırakmayın. Diğer sosyal mecralarda da bulunup sizinle ilgilenebilecek insanlara ulaşmanız çok yerinde olacaktır…

Yazar Hakkında: DijiAdamblogculuğu ve bilgiyi paylaşmayı çok seven, yazdıkça yazası gelen, çocuk ruhlu bir insan. 

19 Şubat 2014 Çarşamba

Sosyal İmleme Ve Faydaları

İmleme olayını hepiniz biliyorsunuz sanırım. Tarayıcılara göre “sık kullanılanlar, favoriler, yer imlerim” gibi isimler altında beğendiğimiz ya da daha sonra ziyaret etmek istediğimiz siteleri bir arada toplarız. İşte buna imleme diyoruz. Peki bunun sosyali nedir?

Sosyal İmleme Nedir?

İletişim ve etkileşime dayalı bir dünya olan sosyal medyanın temel taşlarından biri olan sosyal imleme, imlenin sosyal halidir. Açıklamak gerekirse beğendiğiniz, önerdiğiniz siteleri imlemekle kalmaz, bunları diğer internet kullanıcılarıyla paylaşırsınız.

Sosyal imlemenin temel amacı favori sitelerinizi beli bir düzen dahilinde saklamaktır. Bunu tarayıcınızın favoriler klasörü yerine bir internet sitesinde yapmanın da belli avantajları vardır. Örneğin her bilgisayardan ve her tarayıcıdan yer imlerinizi görebilirsiniz. İhtiyacınız olan tek şey internet bağlantısıdır.

Sosyal İmlemenin Faydaları Nelerdir?

SEO yani blogunuzun arama motoru görünürlüğünün artması açısından sosyal imleme sitelreinin önemi büyüktür. Sosyal imlemenin blogunuza faydalarından kısaca bahsetmek gerekirse;

- Index Hızı: Arama motorlarından organik trafik kazanmak istiyorsanız blogunuzun tam ve hızlı bir şekilde inekslenmesi çok önemlidir. Sosyal imleme siteleri blogunuzun hızlı indekxlenmesine yardımcı olur.

- Backlink: Blogunuzun arama sonuçlarında sıralamasına etki eden en önemli faktörlerden biri backlinklerdir. Sosyal imleme sitelerine blogunuzu ekleyerek ücresiz olarak backlink kazanabilirsinz.

- Trafik: Yeni siteler keşfetmek isteyen kullanıcıların sosyal imleme sitelerini ziyaret ettiklerini düşünürsek blogunuza trafik sağlamanıza da yardmcı olacaktır.

Türkiye’de Sosyal İmleme

Daha önce az zamanda çok ziyaretçi getiren siteleri yazdığım yazımda sosyal imleme sitelerinin çok işe yarayacağından fakat Türkçe sosyal imleme sitelerinin yetersizliğinden bahsetmiştim. Yeni kurlan bir sosyal imleme sitesi olan Reklamsiniz dikkatimi çekti ve hazır sosyal imleme konusuna değinmişken bu siteden bahsetmeden geçmek istemedim.

reklamsiniz
Reklamsiniz.com aslında bir sosyal imleme sitesinden çok daha fazlası. Blogunuzu tanıtabileceğiniz, diğer blogları oylayabileceğiniz, yorum yazabileceğiniz bir sosyal platform.

Reklamsiniz’e Kayıt Olma Ve Site Ekleme

Reklamsiniz kayıt sayfasına giderek ücretsiz kayıt olabilirsiniz. Kayıt formunu doldurduktan sonra sizden sitenizi başlığını yazmanız istenecek. Buraya site başlığını yazdıktan sonra en önemli kısımlardan biri olan site detayları sayfası açılıyor. Blogunuza daha çok trafik çekmek için kategoriyi, açıklamayı ve etiketleri dikkatli yazmalısınız.

Kullanıcı Puanları Ve Sosyalleşme

Reklamsiniz’in sıradan bir sosyal imleme sitesinde çok daha fazlası olduğunu söylemiştim. Siteye kayıt olduğunuzda sağ üst köşede 100 puanınız olduğunu göreceksiniz. Blogunuzu eklediğinizde ise +20 puanınız daha oluyor. Bunu da reklamsiniz kullanıcıları arasında bir nevi oyun gibi düşünebiliriz. 

Reklamsiniz.com sayesinde sosyal imlemenin avantajlarının dşında yeni siteler keşfedebilecek, trafiğinizi arttırablecek, yorumlar ve oylar sayesinde keyifli vakit geçirebileceksiniz.

18 Şubat 2014 Salı

Seyahat Bloggerlarının Misyonu

Hiç kıskandığınız veya yerinde olmak istediğiniz bir blogger oldu mu? Benim oldu. Hem de bir değil onlarca kişi. Kimler mi? Elbette seyahat bloggerları. Gerçekten de bir sırt çantası, bir laptop, bir pasaport ve cebimde biraz parayla özgürce gezen, gezerken gördüğünü yaşadığını blogunda paylaşan bir blog yazarı olmayı çok isterdim.

 

Seyahat Bloglarının İnsanlar Üzerinde Etkisi

Son zamanlarda Türkiye’de de seyahat bloglarının sayısında ve kalitesinde artış var. Gerek yurt içinde, gerek yurt dışında gezilecek yerler hakkında harika bilgiler veriliyor, deneyimler ve fotoğraflar paylaşılıyor. Bu bilgilerin bizzat o yeri gezen gezginler tarafından paylaşılması bir yere tatile gidip gitmeme kararını etkileyen en önemli faktörlerden biri bence.

Kendimden bir örnek vermek istiyorum. İşlerimizin yoğunluğu nedeniyle evlendikten sonra eşimle balayına gidememiştik. Bu yüzden bir fırsatını bulduğumda görmeyi çok istediği İtalya’ya götürmeye söz vermiştim. Geçtiğimiz yaz o fırsatı elde etmiş ve İtalya organizasyonu yapmaya başlamıştık. Nerelere gitmeli, nerede konaklamalı, nerede ne yemeli gibi konularda araştırma yapmak için ilk adresim seyahat blogları oldu elbette :) İtalya’yı gezen, gören kişilerin yzdıkları sayesinde hiç bir sıkıntı çekmeden harika 1 hafta geçirdik. Seyahat bloglarında yazılan samimi ve gerçekçi yazılar olmasaydı belkide gittiğimize oişman olacaktık öyle değil mi?

Seyahat Bloggerlarına Öneri

Yukarıda da bahsettiğim gibi bloglara ve blog yazarlarına olan ilgim arttığından beri bir tatil programı yapmadan önce mutlaka sehayat bloglarında ne yazmışlar diye okurum. Fakat buradan seyahat bloggerlarını bir sitemde bulunmak istiyorum. Hep yaz turizmi ve tarihi mekanlar gezilip, paylaşılıyor. Sağlık turizmi ile ilgili yazılara pek rastlayamıyoruz. 

kaplıca
Doktoru anneme kaplıcalara gitmesini, dizlerindeki rahatsızlık için kaplıcaların faydalı olacağını söyleyince her zaman olduğu gibi seyahat bloglarında termal oteller ile ilgili neler yazılmış diye araştırmak istedim. Fakat ne yazık ki kaplıcalar ve termal oteller ile ilgili fazla içerik göremedim.

Halbuki ben bir seyahat bloggerı olsaydım en azından İstanbul’a nispeten yakın Bursa termal oteller veya Afyon termal oteller arasında 1-2 tanesini ziyaret ederek bu farklı deneyimi de blogumda paylaşırdım. Kaplıca arayışında olanlara da fikir vermiş olurdum.

Ailemi hangi kaplıcaya gönerdiğimi merak eden varsa imkanlarını beğendiğim İkbal Termal Hotel’e gönderdiğimi dipnot olarak belirteyim :)