31 Ocak 2014 Cuma

Özgünleşme Çabaları

Günümüzde küreselleşen dünya insanları yarışma eyleminin içine itti. Artık herkes işte, okulda, evde yarışır bir konuma geldi. Baktığımız zaman herkesin bünyesine işleyen “en iyisi ben olmalıyım” görüşüşü zihinlere kazındı.

Bu aslında kapsam olarak iyi bir şey; fakat yarışmak insanları birazda adil yaşam koşullarında uzaklaştırmaya başladı. Ünlü düşünürlerden Machiavelli’in: “Amaca giden her yol mübahdır” sözü herhalde bu durumu özetleyen en belirgin sözlerden biridir. Herkes bir amacı var, bu amaç ulaşılabilir; fakat birçok rakip var. Bu yüzden de hemen adil
savaşma mekanizmalarının dışında bir mekanizma devreye giriyor.

Ülkemiz adına baktığımızda günümüzde gelişen teknolojinin evlere yerleşmesiyle insanlar artık; internet kullanımı konusunda daha da bilgili hale geldi. Artık herkes rahat bir şekilde kendi bilgi, deneyim, beceri vb. şeyleri çok rahatça kazanıyor ve bunlardan maddi, manevi kazanç elde edebiliyor. Bunu sağlayan en önemli araçta ücretsiz yer hizmeti sağlayan blogger,wordpress,tumblr gibi hizmetler.

Amaca giden her yol mübahdır” sözü günümüzde blogger dünyası için çokça kullanmak zorunda kalıyoruz. Çünkü insanlar zamanlarından, hayatlarından belli dakikaları, saatleri vererek bir içerik oluşturuyorlar. Ve bunun sonucunda yeni dostlar, yorumlara göre yeni deneyimler kazanıyorlar. Fakat bazı hadsiz arkadaşlar bu emekleri bir saniyede hiç ediyorlar.

özgün blog

Peki bu yazının problemi nedir? Başlıktan anlaşılacağı gibi özgün olmak bu yazının problemi. Bu nasıl yapılabilir?

1. Blogu Açmaya Karar Vermek

En zor aşamadır ama çok dikkatli olunması gerekir. İnsanın bir anlık heves ve devamlı istek arasındaki ayrımı iyi ayırt etmesi gerekir. “Ben yapabilir miyim? Yaparsam nasıl yaparım?” gibi sorular sormalıdır. Ayrıca; blogun türü konusu, amacını, hedefini taslak olarak belirlemeli. Tabi burada belirlemede; “Bu internette çok tutuyor, o olsun” olmamalı. Çünkü 2-3 yazı sonra devamlılık dediğimiz şey kendini kaybetmeye başlıyor. Bu konularda belki de belli süre kendi kendine denemeler yazmalıdır. (Yazabileceği konuda kararsız ise)

2. Empati Kurmak

İnsan için önemli işlerin başında gelir empati. Onları hayat anlamlandırmaya, insanları anlamaya sevk eder. Blogger içinde; Machiavelli iyi hoş bir söz söyledi de bu söz esas olan değil. Esas olan: “Sana yapılmasını istemediğini başkasına yapmayacaksın” olacak. Özgün olmak için çalmayacaksın, kopyalamayacaksın. Eğer çok etkilendin kullanmak istiyorsan izin alacaksın.

3. Kendin Olma


İnsan empati kurabilirse kendisi olabilir. Bu blogger içinde geçerli. Günümüzde blogger olarak başlayıp bunu kitap, köşe yazarlığına götüren kişiler var. Bunların temel başarısı kendi gibi kendi olmalarında yatıyor. “Şu tutar şunu da yazayım değil de ; bu gerekli bunu yazayım” diyenler başarılı oluyor. Özgün olmanın temeli kendin olmaktır.

4. Yorumları Dikkate Alma

Her blogger, açtığı bloga süreli olarak yayın girerse belli bir süre sonra bu diğer blogger ve internet kullanıcıları tarafından dikkat çeker. Ve bloga iyi kötü yorumlar gelir. Burada önemli olan bu yorumlarda okuyucu isteğini karşılamaktır. Ama, o eğer öyle dediyse öyle yazmak değil. Buradaki durum: üslupla ilgili düzenlemeye gitmek. Anlaşılırlığı ön plana çıkarmak. Yorumlar sayesinde bir çok eksiğinizi giderebilirsiniz.

Özgünleşme için en büyük temel empatidir. Günümüzde bloggerların baş düşmanı olan, kar amaçlı içerik hırsızlarının yapmadığı; bir çok özgün bloggera negatif yansımalara neden oluyor.

Burada her madde ona çıkar. Burada saydığım maddelere eklemeler yapılabilir. Bu maddeler basamaklı bir denge sistemi oluşturur. Bunun temelinde empati yatar. Eğer bir blogger empati parçasını koymayı unutursa, kurduğu dünya başlamadan sona erer. Kısacası buna çöp blogger ya da bloglar çöplüğü diyebiliriz…

Yazar Hakkında: Ruhsuz Atmaca'nın, tek ve temel amacı insanlığa bir şey katabilir miyim?, katabilirsem nasıl olmadır?, bu soruları kendine sorarken bir anda kendisini blog dünyasında bulur.Ruhsuz Atmaca blogunun kapağında yer alan ve ismini verdiği "Atmaca", insanlara benzer duygulara sahip bir canlıdır. Yırtıcılığı nedeniyle isminin önüne "Ruhsuz" takısı gelmiştir. Blogun sloganı ise: "Yazdıklarım ve Yazacaklarım Atmacanın Bakışlarında Gizli..." oluşturur.

29 Ocak 2014 Çarşamba

Blogunuzun Reklam/Sponsorluk Sayfası Var Mı?

Bloguna reklam alarak para kazanmak isteyen blog yazarlarının mutlaka profesyonelce hazırlanmış bir reklam/sponsorluk sayfasına sahip olmaları gerekir. Ciddi ve detaylı bir reklam sayfası, potansiyel reklamverenleri blogunuza reklam verme konusunda ikna edeceği gibi blogunuza daha profesyonel bir hava katacaktır.

Reklam sayfası oluşturmak şart dedim ama onun da bir usulü ve zamanı var. Blogu açar açmaz, daha 2 içerik girmeden reklam sayfası oluşturmak sizi sadece komik duruma düşürecektir. Ya da reklam isimli bir sayfa açıp içerisine “reklam vermek için bilmem ne adresinden iletişime geçin” gibi ciddiyetten ve profesyonellikten uzak bir şeyler yazmak reklam verme potansiyeli olan kişinin sayfayı hızla terk etmesine yol açacaktır.

Reklam sayfası oluşturup reklam almaya başlamak için acele etmemek gerekir. Blogunuzun, reklamverenlerin bloglardan beklentilerini yazdığım yazıda belirttiğim kriterlerin bir kısmını karşılıyor olmalası gerekir ki kayda değer ücretlerle reklam teklifleri alabilsin. Eğer blogunuzun reklam almaya hazır olduğunu düşünüyorsanız reklam/sponsorluk sayfasını oluşturmaya başlayabilirsiniz.

reklam sponsorluk

 

Bir Blogun Reklam Sayfası Neler İçermeli?

 

Reklam sayfasının içeriğine geçmeden önce küçük bir hatırlatma yapmak istiyorum. Reklam sayfanıza ziyaretçiler kolayca ulaşabliyor olmalı ve ana sayfanızda görünecek şekilde reklam sayfanıza en az bir bağlantı vermelisiniz. Gelelim reklam/sponsorluk sayfasında olması gerekenlere.

- Blogun Tanımı: Reklam verecek kişi blogunuzu tanımayabilir. Bu yüzden blogunuz hakkında kısaca bilgi verebilirsiniz. Misyonunuz, vizyonunuz, kuruluş amacınız, aldığınız ödüller, başarılarınız bu bölümde yazılabilir.

- Yazar Hakkında Bilgi: Reklam verecek kişi blogun arkasında kimin olduğunu ve kimle muhattap olacağını bilmek ister. Her ne kadar hakkımda sayfanızda kendinizden bahsetmiş olsanız da, burada kendinizi kısaca tanıtmak ve küçük bir profil fotoğrafı eklemek reklamveren üzerinde olumlu bir etki bırakacaktır.

- Okur Ve Ziyaretçi Profili: Blogunuzun ziyaretçi profili, reklam verecek firma için en önemli mevzudur. Firmaların hedef kitleleriyle sizin ziyaretçi profilinizin eşleşmesi kazançlı sposorluk anlaşmalarını beraberinde getirebilir. Bu konuda şeffaf olun ve biliyorsanız ziyaretçi profilinizin yaş aralığı, ağırlıklı cinsiyeti, eğitim düzeyi, alım gücü, meslek grubu gibi bilgilerini açıkça yazın.

- Reklam Türleri Ve Ücretleri: Reklamverenlere farklı reklam seçenekleri sunun ve bunların dönemlik ücretlerini açıkça belirtin. Ücreti gizlemek ve herkese farklı ücret söylemek uzun vadede iş ve itibar kaybı olarak size dönecektir. 

- İletişim Ve Ödeme Bilgileri: Bir reklam türüne karar veren kişi ödemeyi hangi yollarla yapacağını ve detayları görüşmek için size nasıl ulaşabileceğini bu sayfada bulmalı. Ödeme için farklı seçenekler sunmak, reklam alma şansınızı arttıracaktır. Ayrıca iletişim bilgilerinize telefon numarası eklemek, karşı tarafa güven aşılayacaktır.

 

Bu yazıyı yazarken kendi reklam sayfamı da gözden geçirmem gerktiğini fark ettim :) Son olarak reklam/sponsorluk sayfanızda görsel öğeler kullanmanızı önerip fiyat politikası belirlemeye geçmek istiyorum.

Blog Reklam Fiyatları Nasıl Belirlenir?

Bloglarda reklam fiyatı belirlemenin bir denklemi, matematiği, bilimi yoktur. Başlangıç için makul bir fiyat belirledikten sonra, talebe göre kendliğinden fiyat belirlenecektir zaten. Blogunuza reklam almaya karar verdiyseniz, blogunuzla benzer konuda yayın yapan, benzer popülariteye sahip, benzer özelliklerdeki blogları ziyaret ederek onların fiyatlarını inceleyin. Kendi blogunuzla kıyaslayarak taban bir fiyat belirleyin. İlerleyen zamanlarda talep çok olursa fiyatı artırır, talep olmazsa düşürürsünüz.

Her Gelen Reklam Teklifi Kabul Edilmeli Mi?

 

Elbette gelen her reklam teklifini kabul etmemelisiniz. Özellikle oturmuş bir okur kitleniz varsa, onların memnuniyeti kazanacağınız liralardan çok daha önemlidir. Onları rahatsız edecek, blogunuzdan soğutacak reklam türlerinden ve reklamverenlerden mutlaka uzak durun. Banner reklamlarında biraz daha esnek davranabilirsiniz ama içerik bazlı reklamlarda okurun ilgisini çekecek türde reklamları tercih edin. Mümkünse reklam içeriklerini kendiniz oluşturun.

Son Sözler

Reklam görüşmeleri yaparken herşeyden önce insan olduğunuzu unutmayın. İletişime ve ilişkilere önem verin. Karşı tarafa her zaman samimi ve dürüst olun. Önceliğiniz para değil, insan kazanmak olsun. Para zaten geelcektir. Hepinize bol kazançlar!

27 Ocak 2014 Pazartesi

Blog Yazarları İçin SWOT Analizi

Blog yazarlığında başarılı olmak için kendinizi blogunuzu çok iyi tanımalısınız. Tanımaktan kastettiğim şey; blogunuzun özelliklerinin ve şahsi becerilerinizin farkında olmanız. Aynı şekilde zayıf noktalarınızı da tespit etmeniz, ileride karşılaşabileceeğiniz muhtemel sorunlarla karşı hazırlıklı olmanızı sağlar.

Peki blogunuzun güçlü ve zayıf  noktalarını nasıl tespit edebilirsiniz? Bu noktaların yarattığı fırsatları ve tehlikeleri nasıl analiz edebilirsiniz? İş dünyasında bunun için çok sık kullanılan bir teknik var; SWOT analizi. Bu makalede SWOT analizinden ve bu tekniği blogunuza nasıl uygulayabileceğinizden bahsetmek istiyorum.

Swot Analizi Nedir?

SWOT terimi Strength, Weaknesses, Opportunities ve Threats kelimelerinin baş harfleri kullanılarak oluşturulmuş bir kısaltmadır. Anlamı ise bir girişimin güçlü ve zayıf yönlerini belirleyemek, oluşabilecek yeni fırsatları ve tehditleri tespit etmektir.

SWOT analizini blog yazarlığında 2 aşamada kullanabiliriz. Yeni bir blog oluştururken projeye karar verme aşamasında ve mevcut blogunuzu gelirştirme aşmasında.

SWOT Analizi Neden Önemlidir?

SWOT analizinde olası tehditlerinizi doğru tespit edip, bunlara karşı aksiyon planınızı hazırlarsanız, bu tehditleri fırsata çevirebilirsiniz. Tıpkı başarılı firmaların krizleri fırsata dönüştürüp cirolarını artırdığı gibi :)

SWOT analizinde zayıf yönlerimizi kendimize cesurca itiraf etmek çok önemlidir. Zayıf yönlerimizi geliştirerek iç faktörlerden kaynaklanan pronblemlere de önceden önlem almış oluruz.

SWOT Analizi Nasıl Yapılır?

Öncelikle boş bir kağıt alarak aşağıdaki grafikte olduğu gibi bir tablo oluşturmalısınız. Bu tabloda güçlü ve zayıf yönler size bağlı iç etkenler, fırsatlar ve tehditler ise çevreye bağlı dış etkenlerdir. Peki bu tabloladıki bu alanlar nasıl doldurulur?

SWOT analizi
Güçlü Yönler: Blogunuzu diğer bloglardan farklı kılan özellikler neler? Blogunuzun yayın yaptığı konuda edindiğiniz tecrünbeler neler? Elinizde hani kaynaklar mevcut? İnsanların blogunuzda üstün gördüğü özellikler neler? gibi soruların cevaplarını güçlü yönleriniz olarak yazabilirsiniz.

Zayıf Yönler: Diğer bloglaraoranla kötü olduğunuz yönler neler? Blogunuzun hangi özelliklerini geliştirmeniz gerekiyor? İnsanların blogunuzda gördüğü kötü özellikler neler? Kaçınmanız gereken hatalar neler? Başarınızı olumsuz etkilediğini düşündüğünüz şeyler neler? gibi soruların cevaplarını zayıf yönleriniz olarak yazabilirsiniz.

Fırsatlar: Mevcut fırsatlarınız neler? İşinize yarayacak teknolojiler neler? Sektör gelişmeye açık bir sektör mü? Size destek olabilecek kişiler kimler? Sektörde kimsenin dolduramadığı bir ihtiyaç var mı? gibi soruların cevaplarını fırsatlalar bölümüne yazabilirsiniz.

Tehditler: Önünüzde ne tür engeller var? Rakipleriniz neler yapıyor? Değişen teknoloji konumunuzu tehdit ediyor mu? Maddi sorunlarınız var mı? Sektöre olan talepte azalma var mı? Hedef kitlenin beklentileri değişti mi? gibi soruların cevaplarını tehditler bölümüne yazabilirsiniz.

SWOT analizi tablonuzdaki gerekli alanları doldurduktan sonra sıra beyin fırtınası yapmaya ve eldekileri analiz etmeye gelir. Burada da yukarıdaki sorulara verdiğiniz cevapların doğruluğu büyük önem arz eder. Şimdi bir örnek olması açısından Blog Hocam’ın SWOT analizini yapalım.

Blog Hocam’ın SWOT Analizi


Güçlü Yönler:

- İçerik üretme konusunda yaratıcıyım ve nitelikli içerik üretebliyorum.
- Okurlarla ve diğer blog yazarlarıyla iyi bir iletişimim var.
- Dijital pazarlamaya hakimim ve çözüm üretebiliyorum.

 

Zayıf Yönler:

- Tasarım modern değil ve yavaş.
- Bloga fazla vakit ayıramıyorum.
- Yazıları çok hızlı yazmaya çalıştığımdan çok sık yazım yanlışı yapıyorum.
 

 

Fırsatlar:

- Her geçen gün blog düyasına yeni bloglar ve bloggerlar katılıyor.
- Sektörde kaliteli içeriğe ihtiyaç var.
- Google, Blogger’a yatırım ypıyor ve yeni özellikler ekliyor.

 

Tehditler:

- Hükümet her an Blogger’a erişim yasağı  koyabilir.
- Gün geçtikçe blog yazarlğı hakkında yayın yayın yapan blog sayısı artıyor.
- Popüler olduğum için sürekli bir sataşma ve kötüleme ile karşı karşıyayım.


Örnek olduğu için kısa ve yüzeysel tuttum. SWOT analizi stratejik planlama yapılan en önemli ve gerekli çalışmadır. SWOT analizi sonra elde edilen etkenler değerlendirilerek, belirlenen hedefe ulaşmak için uzun vadeli bir eylem planı hazırlanır.

Siz de örnekten yola çıkarak güçlü yönlerinizi, zayıf yönlerinizi, fırsatları ve tehditleri detaylı bir şekilde yazdıktan sona sonuçlar üzerinde beyin fırtanısı yaparak eksik yönlernizi nasıl gidereceğinize, muhtemel tehditlere karşı nasıl hazırlanableceğinizedair bir plan oluşturabilirsiniz. Buna stratejlik planlama denir ve blogunu ciddiye alan, bir proje hatta bir şirket olarak olan kişiler tarafından mutlaka yapılması gerekir.

18 Ocak 2014 Cumartesi

BİLGİSAYAR NEDİR NE İŞE YARAR

Aritmetik ve mantıksal ve işlemleri yapabilen ve yaptığı işlemlerin sonucunu saklayabilen ve istenildiğinde geri getiren, çeşitli aritmetik ve mantıksal işlemler yapabilen elektronik bir cihazdır. 

HaberBilgisayar; kullanıcıdan aldığı verilerle aritmetik ve mantıksal ve işlemleri yapabilen ve yaptığı işlemlerin sonucunu saklayabilen ve istenildiğinde geri getiren, elektronik bir cihazdır. 
Bilgisayarın elektronik kısmına donanım (hardware), program kısmına ise yazılım (software) denir.
Bilgisayarın Çalışma Yapısı 4 Ana Başlık Altında Toplanabilir

1. Bilginin Girişi :

Bilgisayara dış ortamdan veri girilmesini sağlayan birimlerdir. (Giriş birimleri: Klavye, mouse, kamera, scanner, fax-modem vb.)
2. Bilginin Saklanması: Bilgilerin kalıcı ya da geçici olarak saklandığı ortamlardır. Üzerine kaydedilen bilgileri kalıcı olarak saklayan bellek Sabit Disk (Harddisk) tir. Disket, CD, Data kartuşları depolama birimine örnek olarak gösterilebilir. Ram, Rastgele erişilebilir bellektir. Bu belleğe kalıcı olmayan bellek de denir. Elektrik kesildiğinde ya da bilgisayar kapatıldığında ram bellekteki veriler silinir. Giriş biriminden girilen veriler önce Ram belleğe gelir. Daha sonra CPU verileri ihtiyaç duydukça buradan alarak işler. CPU içinde işlenen veriler yine Ram Belleğe gider. Daha sonra Ram bellekten Çıkış Birimine aktarılır. (Hafıza: Harddisk, disket, cd-rom vb.)
3. Bilginin İşlenmesi: Merkezi İşlem Birimi (CPU): Bilgisayarın beynidir. Bilgisayar içindeki bütün işlemler CPU’da yapılır. Yani giriş biriminden girilen veriler CPU içinde işlenir ve Çıkış birimine aktarılır. (Beyin: Merkezi işlem birimi-Central Processing Unit-CPU)

4. Bilginin Çıkışı: 
Bilgisayar ortamında işlenen verilerin dış ortama aktarılmasını sağlayan birimlerdir. (Çıkış birimleri: Monitör/ekran, Printer/yazıcı, plotter/çizici, modem)
Bilgisayarın Ana Donanım Birimleri-
- Anakart,
- İşlemci (CPU),
- RAM,
- Harddisk(Sabitdisk),
- Ekran Kartı,
Bilgisayarın Çevre Birimleri:
- Fare(Mouse),
- Klavye,
- Monitör,
- CD-ROM,
- Modem,
- Yazıcı (Printer),
- Scanner(Tarayıcı),
- Güç Kaynağı(Power Suply),
Bilgisayarların Kullanım Alanları Nelerdir ?
Kişisel Amaçlı Kullanım
Haberleşmede Bilgisayarların Kullanımı
Araştırma ve Mühendislik Alanlarında Bilgisayar Kullanımı
Bilgisayarların Eğitim’de Kullanımı
Eğlence Amaçlı Bilgisayar Kullanımı
Başlıkları altında toplayabiliriz.
İlk Bilgisayar
İnsanoğlu M.Ö. 3000 yıllarında pahalı alişverişin başlamasıyla sayma işlemine ihtiyaç duydu. M.Ö. 2600 yılında ise bu işlemlerde kullanılmak üzere abaküs adı verilen hesaplayıcılar bulundu., Abaküs bilgisayarın (computer) atası sayılır. Daha sonra bu alanda yapılmış çok sayıda mekanik aygıt bilgisayarın bugünkü haline gelmesine neden olmuştur.

1937 yılında IBM adına çalışma yapan Harward üniversitesi hocalarından Howard Aiken ve Browne’un geliştirdiği Mark1 ilk defa olarak insan müdahalesi olmaksızın çalışan sayısal otomatik bilgisayar olma ünvanını elde etti. Mark1 adlı bu makine delikli kağıt şeritle çalışan dört işlemi yapabilen verilen değerleri karşılaştırabilen depoladığı bilgileri kullanabilen bir makineydi.
1945 yılında tamamen elektron lambalarından oluşan ENİAC adlı ilk elektronik bilgisayar Pennsy Ivania üniversitesi araştırmacıları yaptılar. ENIAC, 30 ton ağarlığında, 20,000 vakum tüpünden oluşan dev bir makineydi.

1945-59 yılları arasında geliştirilen bilgisayar, transistorlu elektrik lambalı bilgisayarlardır (1. kuşak).

1959-64 yılları arasında geliştirilen bilgisayar, transistorlu bilgisayarlardır (2. kuşak).

3. Kuşak bilgisayarlar ise, 1964-70 yılları arasında entegre devreli bilgisayarlardır.
ENIAC dahil bütün bilgisayar aygıtlarının amacı verileri işlemekti. Veri işlemek (data processing): verileri (input) almak ve üzerinde değişik işlemleri yapmak. Ardından da çıktı (output) olarak ekranda ya da kağıt üzerinde sonucu vermekti. 
Türkiyede Kullanılan İlk Bilgisayar Nedir?
Türkiye 'de bilgisayar kullanımı, Karayolları Genel Müdürlüğünde, 1960 yılında hizmete giren ve yaklaşık 12 yıl kullanılan IBM-650 Data Processing Machine" ile başlamıştır. Tarihi sistemin ilginç bazı özellikleri :
·         Birinci nesil, lambalı olması,
·         Her biri 10 karakter ve 1 işaretten oluşan 2000 sözcüklük Tambur bellek bulunması,
·         Dakikada 78000 toplama-çıkartma, 5000 çarpma ve 138.000 mantıksal karar verebilme özelliği,
·         Delikli kart ile bilgi girişi yapılması,
·         Özel kablolarla bağlanan kontrol paneller ile delikli kart irtibatı,
·         Okuma 200, Delme / Yazma 100 kart / Satır dakika hızında olması
·         Assembler ve Fortran 'ın özel programlama dilleri kullanımı (SOAP-FORTRANSIT)



Popup Pencere 3 saniye içinde açılacak 5 saniye içinde kapanacaktır.

VB.NET BAŞLAT MENÜSÜ


















https://skydrive.live.com/?cid=25b13d39ac3e01a3&id=25B13D39AC3E01A3%211632&authkey=!ADl32kpahwZ09uY

ERAS RİCH














https://skydrive.live.com/?cid=25b13d39ac3e01a3&id=25B13D39AC3E01A3%211636


VB.NET NOTEPAD

https://skydrive.live.com/?cid=25b13d39ac3e01a3&id=25B13D39AC3E01A3%211683&ithint=file,.rar&authkey=!AAa987f8Onowl1k

İÇİNDE BAYA Bİ UYGULAMA VAR